Osman Atabek Büyükada'da |
Osman Melek Atabek, 21 Nisan 1946 tarihinde İstanbul'da doğdu. Fransız St. Benoit Lisesi'ni bitirdikten sonra 1964 yılında Paris'e gitti. École Nationale Supérieure de Chimie'de (şimdi Chimie ParisTech) kimya mühendisliği eğitimini aldıktan sonra (1970) master ve doktorasını yine Paris'te Pierre et Marie Curie Üniversitesi'nde Teorik Moleküler Fizik alanında tamamladı. Chicago Üniversitesi'ndeki kısa bir çalışmasından sonra Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi CNRS'te ilk önce doçent sonra profesör oldu.
Osman Atabek, CNRS araştırma merkezinde molekül fiziği konusunda yapılan araştırmaları yönetti. Şiddetli laser alanları, molekül-laser etkileşmeleri ve moleküler kuantum dinamiğine odaklanan teorik ve deneysel çalışmaları 200ün üzerinde yayınlara konu oldu; 5200den fazla atıf aldı. Atabek aynı zamanda Orsay'da Paris-Saclay Üniversitesi'nin Kimya Mühendisliği Bölümünde Matematik Profesörü olarak dersler verdi. 27 Haziran 2022 günü Paris'te vefat etti. (Osman Atabek'in kendi ağzından)
––––––––––
Kuzenimiz Osman Atabek’in çok küçük yaşta başlayan böcek, deniz kabuğu, kurutulmuş çiçek, pul koleksiyonları –ki böcek ve kabuk koleksiyonlarını seneler içerisinde profesyonel dereceye çıkartmıştı!– makro fotoğrafçılığı … merak ve ilgi konularının sadece birkaçı idi.
Çok konuda bilgi ve fikir sahibi olan bir kişiydi. Felsefe, edebiyat, diğer bilim dalları üzerine okuduğu, içselleştirdiği konular ile şahsiyetini geliştirmişti. Shakespeare’in sonelerine olan hayranlığı, birçoğunun ezberinde olması, içindeki saklı hazinelerden sadece birisi idi.
Bu geniş bilgi birikimini mütevazı bir şekilde paylaşmaktan zevk duyardı. Anlamakta zorlanılan matematik ve fen konularını anlaşılır bir dil ile açıklayarak da bu konuların eğlenceli olabileceğini göstererek sevdirmeyi başarmıştı.
Hatta, yaz tatillerinde, akşamüstleri Büyükada tepelerinde dikenlere takılarak, bir böceğin fotoğrafı için sadece saatlerce uğraşmadı, örneğin Büyükada’nın en bilinen arı türü Ichneumon’un bile bir balerininin zerafetini betimler gibi anlatmasıyla, dinleyenlerin arılara, böceklere başka bir gözle bakmasına neden oldu.
Öğrenme sevgisinin yüceliğini aşılamasını bildi.
Yolunun kesiştiği her bireye –yaşlı, genç, işi, mesleği, bilgisi, hayat tarzı ne olursa olsun– gösterdiği güler yüz, nezaket, hoşgörü, anlayış, sabır, incelik, saygı asil erdemlerinden sadece bazılarıdır. (Melek Erbel, Sema Al, fotoğraf Melek Erbel)