sinman001aY
 16 Mart 1956 Vatan gazetesi.

Mehmet Sadrettin Sinman1925 yılında İstanbul’da doğar. Haydarpaşa Lisesi’nden mezun olduğu yıl babasını kaybeder. Kendi çabasıyla Almanca ve elektronik öğrenir. Maddi olanaksızlıklar yüzünden üniversiteye devam etmek yerine Philips’te radyo tamirciliği yaparak geçimini sağlar. İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik (Uygulamalı Fizik) bölümüne ancak 28 yaşındayken  başlayabilir. Elektronik bilgisi çok iyi olduğu için fakültenin radyo istasyonlarını kuran ekibin başına geçer. Yüksek lisansını yine İstanbul Üniversitesi’nde Uygulamalı Fizik bölümünde Nükleer Elektronik, doktorasını 1966 yılında Plazma Fiziği (High-Beta Tokamak) Laboratuvarı’nda Prof. Dr. Fahir Yeniçay’ın yönetiminde Türkiye’nin ilk Tokamak Projesi’nde çalışarak tamamlar. Tezinin konusu Eksensel magnetik sahasiz toroidal boşanmaların operasyonel karakteristikleri ve reprodüktibilite şartları üzerinde bir inceleme.

İş yaşamının ilk basamağı FF, Uygulamalı Fizik Merkezinde oldu. Burada Teknik Yönetici olarak (1950 – 56), Telekomünikasyon Sistemleri üzerinde ve geliştirme araştırması niteliğinde 8 projeyi yönetti ve sonuçlandırdı. Bundan sonra kendisine, Karayollarının haberleşme şebekesinin projelendirme görevi verildi. Bu dönemde (1956 – 58) kurduğu laboratuvar ve oluşturduğu grupla, alıcı-verici sistemler (yer istasyonları) geliştirerek, propagasyon etüdünü tamamladı. Bu arada Genel Müdürlüğün haberleşme fonksiyonu da yerine getirildi. Projenin bitiminde, I.C.A.‘dan destek alınarak haberleşme şebekesi genişletildi.

sinman007aY
 1974 Amsterdam FOM Enstitüsü.

Askerlik görevini (1958 – 59) Genelkurmaya bağlı İlmi İstişare ve Geliştirme Kurulu'nda yaptı. Burada Yöneylem ve Elektronik Araştırma gruplarında bazı taktik problemler üzerinde çalıştı. Akabinde İÜ, FF Atom ve Çekirdek Fiziği Kürsüsü'ne uzman olarak girdi. Bu dönemde (1959 – 67) Plazma Fiziği ve Nükleer Elektronik alanlarında temel ve uygulamalı araştırmalar yaptı. Öte yandan part-time bir şekilde İTÜ Nükleer Enerji Enstitüsü'nde görev alarak Enstitünün Nükleer Fizik Laboratuvarını düzenledi ve kurulmasına katkıda bulundu. Bu arada Mors ve TEM Kollektif Şirketi'ne danışmanlık yaparak Petrol Ofisin pipe-line haberleşme şebekesi için, tek-yan-band’lı alıcı verici sistemler geliştirdi.

ODTÜ Mühendislik Fakültesi Bölümü'ne Yardımcı Profesör olarak 1967 – 68 yılında atandı. Yine İÜ kökenli fizikçi olan Ayten Sinman ile evlenir. 1970 yılında kızları Aslı dünyaya gelir. Elektrik Mühendisliği Bölümünde, misafir ünite şeklinde 1970 yılında faaliyete geçen, TÜBİTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü Elektronik Araştırma Üniversitesi'nin kuruluş döneminde, ünitenin araştırma politikası ve programlarını içeren çalışmalara katıldı. 1972 – 73 akademik yılında Asosye Profesör oldu. Ayten Sinman 1974 yılında Bölgesel Manyetik Alanlı bir demet plazma sisteminin bireysel olarak incelenmesi konulu teziyle doktorasını tamamlar. Aynı yıl üç Sinmanlar, ana baba FOM Enstitüsü'ndeki Atom ve Moleküler Fizik Bölümü’nde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) desteği ile Nükleer Füzyon konusunda uzman olarak araştırmalar yapmak üzere Hollanda'nın Amsterdam kentine giderler. Euratom tarafından desteklenen Particle-Beam Fusion projesinde Visiting Principal Investigator olarak çalışırlar. Bu yıllarda Aslı'nın ilk anıları oluşur: Ana babamı gözlemleme sürecim çok küçük yaşlardan itibaren başladı. Bu dönemde yaptıkları araştırmalar nedeniyle Amsterdam’da yaşadık. Hep çalıştıkları ve konferanslara katıldıkları için, okul olmadığı zamanlarımı kreşler, anaokulları ya da onların labaratuarında geçirdim. Deneysel aparatlar, ampuller, lambalar, yarı iletken transistörler, dirençler, kapasitörler, baskılı devre kartları, voltmetre, ampermetre gibi oyuncaklar arasında büyüdüm.

Prof. Sinman1975 yılından sonra TAEK ve ODTÜ işbirliği ile yerli nükleer düzenek tasarımı, işletim ve araştırma projeleri geliştirir: Rölativistik Elektron Demeti, Dense Plazma Focus, Spheromak Formation, Ankara Spherical Tokamak, Pulsed Argon-Neon Laser bu projelerin ürünüdür.

Prof. Dr. Sadrettin Sinman’a Heidelberg Üniversitesi ile Dünya Kültür Konseyi'nin ortak çalışmasının sonucunda, Plazma Fiziği ve Nükleer Füzyon alanının genişlemesine yaptığı katkılardan dolayı 1987 yılında Albert Einstein Dünya Bilim Diploması verildi.

Dünyada ilk nükleer füzyon reaktörü Tokamak düzenekleri ile olacağı için, 1981 yılından beri TAEK-ODTÜ işbirliği ile gerçekleştirilen Spheromak ve Ankara Küresel Tokamağı üzerinde ki deneysel ve teorik araştırmalar çok önem kazanmıştır. Bu çalışmalar IAEA tarafından koordine edilen Small Tokamak kapsamında desteklenmişti. Prof. Dr. Sadrettin Sinman, Füzyon Fiziğine ve özellikle kompakt toroidlerin gelişmesine yaptığı katkılar nedeniyle ODTÜ Prof. Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma vakfı tarafından verilen 1988 yılı Bilim Ödülünü kazandı.

Alternatif bir nükleer füzyon reaktörü kapsamında bor ve lityum gibi ileri füzyon yakıtları kullanarak gerçekleştirilecek füzyon reaksiyonu araştırması amacıyla 2002 yılında TAEK’e kapsamlı bir proje önerilmiş, ancak bu konuda kendisine destek verilmemiştir.

sinman015aY
 13 - 18 Kasım 1986, Kyoto, Japonya.

Prof. Sinman ve eşi Doç. Ayten Sinman TAEK bünyesindeki çalışmalarında C-gun adını verdikleri bir plazma üretim tasarımı yapmışlardır. TAEK de faaliyet gösterdikleri yıllarda kurumun başkanı olan Prof. Ahmet Yüksel Özemre “Portreler ve Hatıralar” kitabında kendilerinin “Türk Cruie” leri olarak anıldığını ve TAEK de yaptıkları çalışmalarla “uluslararası saygınlık, hayranlık ve şöhrete eriştiklerini” vurgulamaktadır.

Akademik yönüyle Prof. Dr. Sadrettin Sinman çeşitli konulardaki yüksek lisans ve doktora öğrencilerine destek vermiş ve 40’a yakın tez yönetmiştir.

Uluslararası füzyon konferanslarında çoğu eşi Doç. Dr. Ayten Sinman ile sunulan ve IAEA tarafından basılan 80’e yakın yayını ve doğrudan kendisi tarafından çeşitli bilimsel dergilerde basılmış makaleleriyle Sinmanlar, dünyada Elektronik ve Füzyon fiziği alanında uluslararası üne kavuşmuşlardır.

Prof. Dr. Sadrettin Sinman 11 Ağustos 2014 tarihinde aramızdan ayrılır. Kızı Aslı Sinman Kutluay, babası ile olan iletişimini sanat boyutunda devam ettirmektedir. (Aslı Sinman Kutluay)