Perihan Tolun, 4 Mayıs 1934 tarihinde Süheyla ve Muzaffer Tolun'un ikinci çocuğu olarak İstanbul'da doğdu, ilk öğrenimini oturdukları Beyazıt'ta, orta öğrenimini de English High School for Girls'te tamamladı. Liseyi 1955 yılında Arnavutköy'deki American College for Girls'de bitirip, Rockefeller bursu ile İngiltere'ye Bristol Üniversitesi'ne fizik okumak üzere gitti. Lisans derecesinden sonra, yine aynı üniversitede, Nobel ödülü almış olan Prof. Dr. C. F. Powel'in grubunda nükleer emülsiyon tekniği üzerine doktorasını tamamladı. 1966 yılında ODTÜ, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal İnönü'nün davetine uyarak Türkiye'ye döndü. Burada ilk iş olarak, Bristol Üniversitesi'ndeki başarılı çalışmalarının sonucuna dayanarak, bir Türk grubunun ilk kez bir CERN deneyine katılmasını sağladı. Böylece ODTÜ'de deneysel yüksek enerji fiziğinin tohumları atılmış oldu.
Lambda baryonlarının manyetik özelliklerini ölçmek için tasarlanan bu CERN deneyinin sonuçları, Gülsen Önengüt'ün doktora tez konusunu oluşturdu. Bu çalışma, Perihan Tolun'un danışmanlığını yürüttüğü ilk doktora tezi olmasının yanında aynı zamanda bu konuda Türkiye adresli ilk doktora tezini temsil ediyordu.
Dr. Tolun, 1969 – 70 yılları arasında Fizik Bölümü Başkanlığı'nı yürüttükten sonra bir yıllığına Yale Universitesi'ne gitti. Türkiye'ye döndükten sonra 1973 yılında ODTÜ'de doçent oldu.
1974 yılında keşfedilen tılsımlı kuark konusunda ve bunları içeren hadronların temel özelliklerini ölçmek üzere tasarlanan WA17 deneyine 1976 yılında Perihan Tolun önderliğinde ODTÜ grubu da katıldı. Nükleer emülsiyon tekniğinin kullanıldığı bu deneyde, emülsiyon filmlerinin bir kısmı ODTÜ'de incelenerek nötrino ve pion etkileşimleri bulundu. Bir kaç yıl önce, Ramazan Sever, doktora tezi için Serpukhov'daki 70 GeV’luk proton sinkrotronu ilk çalışmaya başladığında, proton demedine tutulan emülsiyon destelerinde ölçümlar yapmıştı. Dolaylı yollardan SSCB'den gelen emülsivon destelerinin incelenmesi, Dr. Sever'in pion-çekirdek etkileşmeleri konusundaki doktora tezini oluşturmuştur. Bu başarılı çalışma, Perihan Tolun'un yönettiği ikinci doktora teziydi.
Gülsen Önengüt ve Perihan Hoca 1987 yılında Fransa'da Salève’den Cenevre'ye bakarken. (Fotoğraf Gülsen Önengüt) |
Perihan Tolun 1980 yılında ODTÜ'de profesörlük kadrosuna atandı. Aynı yıl yapılan askeri darbenin akademik yaşamı da etkilemesi yüzünden, Prof. Tolun'un en büyük ideallerinden biri olan Türkiye'de etkin bir deneysel Yüksek Enerji Fiziği grubu oluşturma hedefi sekteye uğradı.
1990'lı yılların başında CERN'de yürütülen nötrino deneyi CHARMII'ye Yüksek Enerji Fiziği Araştırma Merkezi çatısı altında katılan Prof. Dr. Tolun, aynı tarihlerde CERN'de planlanan ikinci bir nötrino deneyinde de çalışarak, Türkiye'nin CHORUS deneyinde yer almasını sağladı. CHORUS deneyi, nötrino salınmalarının gözlenmesi amacıyla tasarlanmıştı. Türk araştırma grupları, özellikle Prof. Tolun ve yardımcıları, hem CHORUS'un yapım aşamasında hem de sonuçların incelenmesi sırasında önemli katkılarda bulundu. Nötrino etkileşimlerinde tılsımlı hadron üretimi ve bozunumu üzerine birçok yayın, Prof. Tolun'un önderliğinde kaleme alındı. Perihan Tolun, 2000 yılına kadar önemli birçok nötrino deneyinde yer aldı. Son olarak nötrino salınımlarının ilk kez doğrudan gözlendiği OPERA deneyine katıldı. Son doktora öğrencisi Ali Murat Güler oldu.
Fizik, Prof. Perihan Tolun'un yaşamında çok önemli bir yer tutuyordu; bu nedenle fiziğin Türkiye'de bilinirlik ve saygınlık kazanması amacıyla pek çok zorluğa göğüs germiştir. Maddi destekler yetersiz olduğu için toplantıların çoğuna kendi olanaklarıyla katılmış, gerekli durumlarda öğrencileri de desteklemiştir.
2001 yılında emekli olduktan sonra da fizikten kopmamış, bilgi ve birikimlerini öğrencilere ve genç meslektaşlarına aktarmaya devam etmiştir.
Prof. Dr. Perihan Tolun, 27 Mayıs 2013 tarihinde aramızdan ayrıldı. Ancak, Prof. Dr. Antonio Ereditato'nun dediği gibi fiziğin nazik, küçük, güçlü hanımefendisi olarak anılarımızda yaşayacaktır [Prof. Dr. A. Murat Güler'in Prof. Dr. Perihan Tolun hakkındaki makalesi Bilim ve Teknik, Eylül 2013, Sayfa 60 – 62'de yayımlanmış, bu yazı da o kaynaktan uyarlanmıştır.] (Prof. Dr. Ali Murat Güler)
––––––––––
Prof. Dr. Meral Serdaroğlu, Prof. Tolun hakkında anılarını şöyle dile getirdi: "Perihan Hanımla 11 yıl ODTÜ’de aynı bölümde, o Deneysel Fizik, ben Teorik Fizik sahalarında çalıştık. Son derece titiz, sebatlı ve çalışkan bir akademisyendi. Ayrıca Türk Fizik Vakfı'nın kuruluşunda da birlikte çalıştık. Kurucu Asil Üye olarak vakıfa katıldı, titizlikle vakıf senedini okuyup inceledi ve katkılarını hep sürdürdü.
Perihan Hoca Pekin'de ICHEP 2004’ün konferans yemeğinde; sağında oturan Ali Murat Güler. |
'Perihan Hanım' diyorum, çünkü bir yıl ayni yatak odası ve salonu paylaştık New Haven'de. O araştırmacı Assoc. Prof. olarak ben de Research Fellow olarak Yale'de çalışıyorduk. Ne kadar çalışkan olduğunu ve fiziğin onun hayatının odağı olduğunu yakinen gördüm. Deneysel Fiziğin Türkiye'de araştırma yapacak seviyeye gelmesi için hep uğraştı. 1960’lı yıllarda bu çok zordu, çünkü Nükleer Fizik gerek devletin, gerek pek çok fizikçinin önemsediği bir deneysel alandı ve mali destek oraya giderdi. Pek az fizikçinin uğraştığı Parçacık Fiziği önemsenmezdi. Ancak Perihan Hanım yılmamış, yoluna devam etmiş, çok önemli deneylerde Türkiye'yi temsil etmiştir.
Perihan Hanım'm edebiyata karşı da çok merakı vardı; şiirler tercüme ederdi. Mevlana'nın pek çok şiirini bana o anlatmış ve tercümelerini okumuştur. Şimdi aklıma birlikte yaptığımız pek çok şey geliyor ve erken ayrıldı aramızdan diye üzülüyorum. Toprağı ve rahmeti bol olsun."