1.088aY
1999 Mart ayında Sevinç Hanım ile Paris'te.

Türkiye'de hükümet birçok üyesine hatta onların genç kuşaklarına cömert olanaklar sağlar. Böyle bir ortamda, üstelik Atatürk'ün sağ kolu İsmet İnönü'nün bir oğlu olarak dünyaya gelen Erdal Bey, siyasetin tam içine girdiği yıllarda malvarlığı azalmış bir kişidir. Tüm yaşamı boyunca uğraştığı herşeyi mükemmel yapmış, insancıl ve alçak gönüllü, toplumun her kesiminden dostu ve hayranı olan bir cumhuriyet çocuğu idi. Bu özelliğin efsaneleşme yolunda hızla ilerlediği Türkiye'de unutulmaz kişiliği ile devamlı anılacaktır Erdal Bey.

Gazi Lisesi ve Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi’nde başlayan bilim tutkunluğu Erdal Bey’i ABD’de (Caltech) doktoraya ve doktora sonrası araştırmalara (Princeton) yönlendirir. Renkli akademik kariyeri kendisini,12 Mart ortamında ODTÜ rektörlüğüne kadar götürür. Boğaziçi ve Sabancı Üniversiteleri’nin renkli kişiliği olur. Genç fizikçi olarak yaptığı buluşlarla TÜBİTAK Bilim Ödülü ve Wigner Madalyası alır. Türkiye’deki bilim kuruluşlarının hepsinin ya kurucusu veya yöneticisi olmuştur. Hatta bir ara Türkiye siyasetini bile etkileme yoluna gitmişti. Türkiye’de fizikçi denildiği zaman akla gelen ilk kişidir. (Mehmet Erbudak)

İlerki sayfalarda Prof. Dr. Halis Odabaşı, Prof. Dr. Cihan Saçlıoğlu ve Prof. Dr. Meral Serdaroğlu'nun Erdal Bey'in anısına yazdıklarını ve çoğunluğunu Prof. Dr. Meral Serdaroğlu'nun sağladığı fotoğrafları bulacaksınız.