1TolunayYAdana’da 26 Aralık 1950 yılında dünyaya gelen Hüseyin Tolunay, Ziraat Teknisyeni baba ile ev hanımı annenin altı çocuğundan üçüncüsüdür. Üniversite öncesi öğrenimini Adana Erkek Lisesinde tamamlamıştır. 1968 yılında, daha bir yılını yeni doldurmuş olan Hacettepe Üniversitesinde Prof. Dr. Numan Zengin ve öğrencileri tarafından açılan Fizik Yüksek Mühendisliği Bölümü’ne ilk öğrencilerinden biri olarak kaydolmuştur (birlikteliğimiz böyle başlar). 1973 yılında mezun olduğu bölüme Asistan olarak girmiş ve tüm akademik yaşamını burada (öğrenciliği Sıhhiye yerleşkesinde, sonrası Beytepe yerleşkesinde) geçirmiştir. O yıllar, temel bilimlerin gelişiminin ülke kalkınmasında önemli bir güç olacağına gönülden inanılan yıllardı. Bu inançla, yurt dışında doktorasını tamamlayarak gelen arkadaşlarıyla Dr. Acar Işın önderliğinde, Hacettepe’nin özel statüsünün olanaklarıyla araştırma alt yapısı oluşturulmuştu.

Amorf Silisyum Filmlerin Elektriksel İletim Özellikleri başlıklı doktora çalışmasını Prof. Dr. Özcan Öktü danışmanlığında 1980’de tamamlayan Tolunay , HÜ, Fizik Mühendisliği Bölümünde 1982 – 84 yıllarında öğretim görevlisi, 1984 – 1990 arasında yardımcı doçent olarak görev yapmıştır. 1990 yılından 2002 yılına kadar Yoğun Madde Fiziği Anabilim Dalı’nda doçent olarak çalışmıştır. 2002 yılından vefatına dek profesör olarak görevini sürdürmüştür.

2TolunayY
Soldan, Turan Özbey, Hüseyin Tolunay, Hüseyin Çelik.

Prof. Dr. Hüseyin Tolunay'ın bilimsel çalışmaları esas olarak amorf silisyum, hidrojenlendirilmiş amorf silisyum ve amorf silisyum-azot alaşımlarının elektrik ve optik özelliklerinin deneysel olarak incelenmesini içermektedir. Bölümümüzde örnek hazırlamak için gerekli düzeneklerin tasarımında ve yapımında önemli katkıları olmuştur. 80’li yıllarda hazırladığı amorf silikon ince film örneklerde Elektron Spin Resonans (ESR) çalışması da yapmıştık.

Bölümümüzde Bölüm Başkan Yardımcılığı, Yoğun Madde Fiziği ABD Başkanlığı ile Fakülte Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyeliği yapmış, on yıla yakın bir süre Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini yürüterek üniversitemize hizmet etmiş, değerli katkılar sunmuştur.

Askerlik görevini kısa dönemde Deniz Piyade yedek subay olarak İskenderun’da birlikte yapmıştık. Büklüm Sokak’taki bekar evi (Dual pikapı anmadan olmaz) ve sonra aynı sokakta çok uzun süre oturduğu Kavaklıdere İlkokulu karşısındaki teras kat, sofralarda memleketi kurtardığımız karargahımızdı sanki.

Hastalığı sırasında benliğini ortaya koyan Ekin adında bir kızı vardır.

Görevini sürdürürken, doğum gününden iki gün sonra 28 Aralık 2011’de memleketi olan Adana’da hayata veda etmiştir.

Aslında yaşam bir tire çizgisi değil midir?

Yazının başında bulunan 1950 ve 2011 tarihleri arasındaki tire çizgisini, dürüstlüğün simgesi olarak gördüğüm Tolunay’ın tire çizgisini anlatmaya çalıştığım bu yazıyı bir ortak anı ile noktalayalım.

HÜ, Fizik Mühendisliği Bölümü’nün ilk öğrencileri ve sonra ilk mezunları olarak akademik yaşamımız birlikte geçti Tolunay ile. Einstein ile aynı pansiyonda kaldığını söyleyen Diferansiyel Denklemler dersimizin hocası Prof. Dr. Orhan Alisbah bir teneffüste bizlere hangi liseden mezun olduğumuzu sordu. Ben Gaziantep, Hüseyin Çelik Ceyhan, Yıldırhan Öner Muş ve Tolunay Adana dediğinde hocamızın duygulanarak “Eskiden belli bir kesim ancak üniversite tahsili yapabiliyordu. Bak ne güzel hepiniz Anadolu’nun değişik kentlerindensiniz. Çok mutlu oldum çocuklar,” derken gözünden yaş geldiğini hiç unutamam. Çok etkilenmiştik. (Prof. Dr. Turan Özbey)

“Güvercinliktir bu alem / Konan göçer demedim mi?” (Karacaoğlan)