DII1Y

İstanbul yolcuları Bahadır, Daryal, Hakkı, Demir ve Bilgin. Reaktör gezisi, 1965.

Demir'in 52 yıllık arkadaşıyım. Bu 52 yılın beş yılı öğrenci olarak Ankara Üniversitesi'nde, diğer kısmı da Hacettepe Üniversitesi'nde akademik yaşamımız süresince ve emeklilik dönemimizde geçti. 1962 yılında AÜ, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü'ne öğrenci olarak girdik. Lise sonrası o ilk sene, o zamanlar FKB denilen büyük grubun eğitim aldığı bir program olduğu için, kendi sınıf arkadaşlarımızı pek tanıyamadık.

İkinci sınıftan itibaren 25 – 30 Fizik öğrencisi olarak Küçük Fizik Anfisi'nde derslerimize başladık. O anfide, havuza bakan pencere yanındaki dört kişilik sırada Demir, Hakkı (sevgili arkadaşımızı 1991 yılında kaybettik), Mualla ve ben oturuyorduk. Bu böylece üç yıl sürdü. Çok eğlenceli bir sınıftı ve üniversite öğrenciliği dönemine ait güzel anılar biriktirme şansımız oldu. Demir çok sosyal bir yapıya sahipti ve bu anılarda hep yer aldı.

DII2Y

Gülten, Demir, Nevin, Bora, Hakkı, Nusret. İstanbul Reaktör gezisi, 1965

Resimlerdeki Bahadır Giray, Daryal Çeviker, Bilgin Ergun, Mualla Polat (sonra Orkut), Nevin Kuzum, İsmail Hakkı Kızıltan, Gülsen Erdoğan (sonra Birgül), Ayla Çelikel, Gülten Savaşçı (sonra Çayan), Nusret Orcan bizim sınıftaki sevgili arkadaşlarımdı. Güven Yalçıntaş (şimdi ABD'de), Bora Kurdoğlu ve Tamer Büyükoğuz bir (veya iki) üst sınıfta Önder Pekcan'ın sınıf arkadaşlarıydı. Nevin Kuzum matematikteydi. O zamanlar sınıflar küçük olduğu için herkes birbirini tanır ve birlikte dolaşırdı, iyi bir grubumuz vardı.

Mezuniyet sonrası bizim sınıftan altı arkadaş HÜ'de yeni kurulan Fizik Bölümü'ne asistan olarak girdik; Demir, Rıza ve ben emekli olana kadar orada birlikte çalıştık.

Demir, Bilimsel çalışmalarına EPR deneyleri ile başladı.

1967 - 1969 AÜ, Fizik Mühendisliği Bölümü'nde yüksek mühendislik, 1974 HÜ, Fizik Bölümü'nde doktora derecelerini aldı. Doktora çalışmasının başlığı Study of Substituted Pyridine Copper Complexes with EPR idi.

1980 yılında HÜ, Fizik Mühendisliği Bölümü'nde doçent, 1988 yılında aynı üniversitede profesör unvanlarını aldı.

DII3Y
O dönemin ayrılmaz üçlüsü: Daryal, Hakkı, Demir, İstanbul, 1965.

Bir örneği AÜ, FF, Fizik Bölümü'nde bulunanan Zayıf Alan Çift Rezonans NMR Spektrometresi’ni Rıza Sungur ve Hakkı Kızıltan ile birlikte tek tek parçalarının yapılıp çalıştırılmasını sağlayarak kurdular ve spektrometreyi ölçü alınabilir hale getirdiler. Ayrıca ABD'den sağlanan AID yardımıyla Bölüme gelen NMR Spektrometresi'nin kurulması ve çalıştırılmasını grup arkadaşları ile birlikte gerçekleştirdiler.

Demir'in araştırma makaleleri, bilimsel yayınları, yuriçi ve yurtdışı bildirileri 75 civarında olup, birçok Yüksek Lisans ve Doktora Tezi yönetmiştir. Bilimsel çalışmaları yanında eğitim konularına da çok önem veren Demir, son derece üretken bir akademisyendi. Akademik yaşamı boyunca bizlere bıraktığı eğitimle ilgili dört yayınının yanında, 15 kitap ve el kitabı, 48 eğitimsel ve güncel yayını vardır. Fizik I öğrencileri için Devinim (1983), HÜ, Diş Hekimliği öğrencilerine yönelik Temel Fizik Soruları (1987) kitaplarını yazdı ve bu kitaplar birden fazla baskı yaptı. Staj öğrencileri için İşbaşı Eğitimi El Kitabı (1985), deneysel çalışma, kazalar, laboratuvarlarda düzen gibi konuları içeren Hacettepe Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, Düzenli ve Güvenli Çalışma El Kitabı (2005) adlı el kitabı öğrencilerin elinden düşürmediği bir yardımcı el kitabı oldu.

DII4aYÇekirdek Fiziği dersinde Besim Tanyel hocamızla birlikte, 1965.

Demir yaşamı boyunca Türkçe'ye ve Türkçe eğitime büyük önem verdi ve bunun mücadelesini yaptı. Eğitimin İngilizce olmasını içine hiç sindiremedi. "Öğrencilere kesinlikle dil öğretelim ama eğitimimiz Türkçe olmalı," derdi. Bu amaçla bir de Fizik Terimleri Sözlüğü hazırlamıştı.

DII7aYDemir'in Üniversite ve Üniversite dışı üstlendiği bazı görevlere de değinmek isterim. HÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı (1986 – 1988); TMMOB Fizik Mühendisleri Odası'nda 1) Yönetim Kurulu Genel Yazmanı (1974 – 1975) ve 2) Yönetim Kurulu Başkanı (1988 – 1990); TMMOB Fizik Mühendisleri Odası Yayın Organı Fizik Mühendisliği dergisi Genel Yönetmeni (1980 – 1988); Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu, Türkiye Bölümü (UGET-TB) Kurucu Üyesi (1992); UGET-TB Başkan Yardımcısı (1991 – 1992), Başkanı (1992 – 1994) ve (1994 – 1996); Türk Fizik Vakfı Kurucu Üyesi (1984) ve Yönetim Kurulu Üyesi (1984 – 1986); ICTP Uluslararası Yardımcı Üyesi (1985 – 1993); İstanbul Bilim ve Teknoloji ve Sanayi Merkezi Vakfı Kurucu Üyesi; HÜ, Yeni ve Temiz Enerji Araştırma Uygulama Merkezi (YETAM) kurucusu (1993) ve Yöneticisi (1996 – 2011); Temiz Enerji Vakfı (TEMEV) Yönetim Kurulu Başkanı (1994 – 2014).

Demir'in kurucusu olduğu YETAM ile ilgili olarak GÜNDER dergisi için Derin İnan, Tülin Keskin, Dr. Kemal Gani Bayraktar tarafından hazırlanan yazıdan bir alıntı ile devam etmek istiyorum.

Temiz Tükenmez Enerjinin Ardında bir Ömür: Prof. Dr. Demir İnan

1990 yılında bugün GÜNDER olarak adlandırdığımız, Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu'nun (ISES) Türkiye Bölümü'nün (UGET-TB) EİEİ Genel Müdürlüğü çatısı altında kurulması çalışmalarına katıldı ve 1997 yılma kadar UGET-TB'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Başkan Yardımcılığı sorumluluklarını üstlendi.

Demir İnan, HÜ bünyesinde Yeni ve Temiz Enerji AR-UY Merkezi'nin (YE-TAM) kurulması için çalışmalar sürdürdü ve bu alanda araştırmacı yetiştirmek amacıyla kurulan Temiz Tükenmez Enerji Anabilim Dalı başkanlığını yürüttü. Hazırlamış olduğu Türkiye'de Temiz Tükenmez Enerjiler kitabında GÜNDER'in o günlerine dair “İlk Yönetim Kurulu üyeleri üniversite ve kamu sektöründen gelen temsilcilerden oluşmuştu. Ülkemizde özel sektörün güneş enerjisi üzerinde çalışmaları ve ciddi üretimleri vardı. Bu yüzden, özel sektörün ilk Yönetim Kurulunda temsil edilmemesi bir eksiklikti, ikinci Yönetim Kurulunun seçiminde iki özel sektör temsilcisi girerek, bir eksikliğimiz de böylece kendiliğinden giderilmiş oluyordu. UGET-TB yönetiminde artık üniversite, özel ve kamu sektöründen temsilciler bulunuyordu ve bu dağılım kanımca yararlı olacaktı ve nitekim oldu da," diye not düşüyordu ve güneş kollektör üreticileri Ezinç ile İstek ikinci Yönetim Kurulunda görev alıyorlardı.

DII6aY

Prof. Dr. Demir İnan Güneş Evi'nde, 2010.

Üçüncü olağan Genel Kurul öncesi ise üyelere şöyle sesleniyordu: "Bu Genel Kurulda Yönetim Kuruluna seçilmek için adaylığımı koymayacağım. Neden? UGET-TB'nin kurulma aşamasında başlayan çalışmalarım, bu sivil toplum kuruluşunu geliştirmeğe yönelik olmuştur. Örgütlenmenin sivil toplumlar için önemine ve gereğine inanan bir kişiyim. Bu yönüyle, çalışma alanıma giren Güneş Enerjisi'nde çalışanların örgütlenmesinin de birçok açıdan yararlı ve gerekli olduğu düşüncesi ile bugüne dek UGET-TB’de elimden geldiğince çalıştım. Her yöneticinin, yönetimde bulunduğu süre içinde yapmak istediği, yapamadığı konular vardır; benim de olmuştur. Ancak, bugün geriye bakıp bir değerlendirme yaptığımda, vicdanımın rahat olduğunu görüyorum ve bu beni mutlu kılıyor."

DII8aY
İnsan gölgeli güneş saati.

Türkiye'de güneş ve diğer temiz-tükenmez (yenilenebilir) temiz enerji uygulamalarına dikkat çekme ve farkındalık yaratma konusunda öncü çalışmaları bulunan Demir İnan’ın bu alanda pek çok proje ve araştırmada imzası var.

Prof. Dr. Demir İnan hayatının son günlerine kadar çalışmalarını yönettiği Temiz Enerji Vakfı'nın doğuş hikayesini ise aşağıdaki cümlelerle anlatmıştı: "Temiz Enerji Vakfı'nı 1994 yılında kurduk. HÜ'de çalışırken temiz enerjilerle ilgili bir grup oluşturmuştuk. Bu çalışmaları biraz daha genişletmek ve bir takım projeler geliştirmek amacıyla TÜBİTAK başkanı Sayın Prof. Dr. Tosun Terzioğlu ile bir görüşmem sırasında onun da bu konulara sıcak baktığını ve TÜBİTAK'ın da bu konulara eğilmesi gerektiği düşüncesi doğrultusunda olduğunu gördüm. Bunun sonucu benim önerim üzerine Vakıf girişimini başlatmış olduk. Kurucu üye olarak TÜBİTAK'ın dışında TTGV, TOKİ, İZOCAM ve bireysel girişimlerle vakfı kurduk. Zaman içerisinde böyle bir girişimi başlatmış olmakla çok iyi bir iş yaptığımızı çevreden gelen tepkilerle görmüş olduk." Nurhak Tatar ile söyleşi (FMO, Fizik Mühendisleri Odası Bülteni, Sayı: 2, 2012)

DII9aY
Fizik Bölümündeki törende Yiğit Gündüç ile.

Demir İnan aynı zamanda Türkçe'de yer alan yabancı kökenli kelimelerin yerine Türkçelerinin kullanılması konusunda özel bir gayret sarf eden bir kişi idi. Eserlerinde de bu husus bariz bir şekilde izlenebilmektedir. Örneğin, kendisi yenilenebilir enerji ifadesinin yanlış olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve bu kaynakları temiz tükenmez enerjiler olarak adlandırıyordu: "Ben yenilenebilir enerji terimini kullanmıyorum. Yenilenebilir enerji terimi tamamen batı dillerinden birebir Türkçeye çevrilmiş bir terim, iki açıdan buna karşıyım. Bir kere bir yenilenme yok. Yani pazartesinin güneşi salı günü tekrar yenilenip karşımıza çıkmıyor. Ya da salının rüzgârı tekrar yenilenip karşımıza çıkmıyor. Türkçe'de yenilenme eskisinden kurtulup yenisini alma anlamında kullanılır. Dolayısıyla enerjide de eskiden kurtulup yeni bir şey alma durumu yok. Güneşimiz hep aynı. Olsa olsa yinelenebilir terimi kullanılabilir." TRT-Türkiye'nin Sesi Radyosu Demir İnan ile Söyleşi - 10.09.2008.

2013 - 2014 tarihleri arasında yürütülen ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Küresel Çevre Kuruluşu-Küçük Destek Programı (UNDP GEF-SGP) Kayseri Büyükşehir Belediyesi (KBB), Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ), EMBARQ Türkiye, MMO, KBB, DEK-TMK tarafından desteklenen Kayseri'de Bisikletli Yaşamın Özendirilmesi, Kadınlara Yönelik Etkinlikler Projesi ile bisikletin günlük yaşamda ulaşım aracı olarak kullanılabilmesi ve bisikletli ulaşımın avantajları konusunda halkın bilinçlendirilmesi, Kayseri ilinde kadınlar başta olmak üzere bisiklet kullanma bilincinin artırılarak kamuoyu oluşturulması ve sosyal ve fiziki altyapı oluşturulması için yerel yönetimlerin harekete geçirilmesi amaçlanmıştır.

2003 - 2004 tarihleri arasında yürütülen ve HÜ, Yeni ve Temiz Enerji AR-UY Merkezi (YETAM), Bisan tarafından desteklenen Güneş Enerjili Bisiklet Projesi ile güneş enerjili bir bisiklet tasarımı ve yapımı projesi gerçekleştirmiştir. 2003 yılında başlayan proje 2004 Mart başında sonlanmış ve güneş enerjisiyle çalışan bir ilk-örnek bisiklet yapılmıştır.

DII10Y

Dostları Rıza ve Engin ile beraber.

1999 yılında yürütülen ve UNDP/GEF tarafından desteklenen Afyon kent merkezinde iki otobüs durağının güneş panelleri ile aydınlatılması projesi kapsamında Afyon İli'nin kent merkezindeki iki otobüs durağı güneş gözeli panel sistemiyle aydınlatılmıştır.

1999 yılında yürütülen ve UNDP/GEF tarafından desteklenen Çorum Kenti'nde günde bir ton tavuk gübresi işleyebilecek biyogaz sisteminin geliştirilmesi ve uygulaması projesinde, Çorum İli'nde Belediye'ye ait sera yanında aranan özelliklerde bir biyogaz sistemi devreye sokulmuştur.

TEMEV'in projelerinden bazıları uluslararası ödüllere de layık görüldü. 2001 yılında Avusturya'da düzenlenen 2001 The World Award For Sustainable Energy adlı yarışmada Solar House and Science Park projesiyle ilk elli proje arasında ödüllendirilmiştir.

DII12Y
Güneş Evi.

2008 yılında Vakıf Medeniyeti Su Yılı'nda Ankara İli, Elmadağ İlçesi, Süleymanlı Köyünde Güneş Enerjili Su Pompalama Sistemi Tasarlayıp Gerçekleştirme adlı proje ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce Türkiye genelinde vakıflarca uygulanmış su projeleri yarışmasında ödül almaya hak kazanmıştır.

2013 yılında Ankara Sivil Toplum Kuruluşları İcra Kurulu'nca, Kurum ve Kuruluşlara, Ülkemize, Milletimize ve Devletimize gönüllü olarak özverili çalışmalarından ötürü TEMEV Üstün Hizmet ve Başarı Belgesi almıştır.

2014 yılında Energy Globe 14 uluslararası enerji projeleri yarışmasında Ankara İli, Elmadağ İlçesi, Süleymanlı Köyü'nde uygulanan Güneş Enerjili Su Pompalama Sistemi projesi en iyi proje seçilmiş, ödül Avusturya Büyükelçililiği'nde düzenlenen tören ile Eylül 2014 de verilmiştir. Bu ödül Prof. Demir İnan tarafından alınan son ödül olmuştur.

––––––––––

Demir'in ilgi alanları o kadar geniş ve bu ilgi alanlarını uygulamaya koymadaki becerisi o kadar başarılıydı ki bunlardan ancak birkaç örnek vereceğim.

Beytepe'ye taşındığımız zaman çevrede hiç ağaç yoktu. Beytepe'nin ağaçlandırılması, özellikle Fizik Mühendisliği Bölümü çevresinin ağaçlandırılması, hem ağaç dikimi hem de dikilen fidanların bakımı tümüyle Demir'in doğaya olan büyük düşkünlüğü sayesinde gerçekleştirildi (1977 – 2014). Bölümün önünde bugün gökyüzüne yönelen ağaçlar Demir'in eseridir.

Spora olan katkısıyla, Bölüm'ün kuzey batısındaki alana Önder Pekcan ile birlikte basketbol ve voleybol açık sahaları, laboratuvarların önündeki alana da tüy topu (badmington) sahası yaptırıldı.

DII11aY

Yılların dostları, sınıf arkadaşları Lale Tacer, Mualla, Gülsen, Rıza, Demir, Engin, Ayla ile bir kutlama yemeği.

2000'li yılların başlarında Fizik Oyunları adlı birimi oluşturdu. 30 set bilgilendirici, eğlendirici ve düşündürücü deneyden oluşan bu birim, özellikle orta öğretim öğrencilerine gezdirilmekte ve Fiziğin tanıtılmasını sağlamaktadır. Demir bu projesi ile ilgili şöyle demişti: "Unutulmamalıdır ki, bu deney setleri ile kişilerin fiziğe ilgi ve merakları artacaktır. Genel bir kanı olan fizikten korkmak yerine, doğa yasalarını inceleyen bu bilime ilgi duyulmasının sağlanmasında Fizik Oyunları katkıda bulunacaktır." Bu birim bugüne kadar 5000 üstünde öğrenci tarafından gezildi.

YETAM'in çalışmaları içinde Hacettepe Güneş Evi ve Bahçesi, Beytepe yerleşkesinde tamamen kişisel girişimlerle gerçekleştirildi.

Güneş Evi yaklaşık olarak 100 m2, 1500 Watt’lık güneş panelleri ile donatılmış olup, bu panellerden sağlanan elektrik enerjisi akü ve dönüştürücü sistemlerle evin tüm elektrik gereksinimini karşılamaktadır.

Demir'in ilgisi hep güneşe ve onun temiz, tükenmez enerjisine yönelikti. HÜ’den Sanat Tarihi, İç Mimari, Heykel, Fizik Mühendisliği Bölümleri'nin katkıları ile, Güneş Saatleri Parkı'nı oluşturdu. Bu parkta 11 adet güneş saati örneği bulunmaktadır.

DII13Y

Sevgili eşi Esen ile.

Demir tek başına bir Sivil Toplum Örgütü idi. Ankara'daki Saraçoğlu Mahallesi'nin Afet Bölgesi ilan edilerek evlerin boşaltılmasının istenmesi üzerine, yetkililerle ve basınla görüşmeler yaptı, çeşitli gazetelerde yazıları çıktı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Toplu Konutu Namık Kemal Mahallesi kitabını derledi.

Demir 2011 yılında emekli oldu. Emeklilik başlıklı yazısında "Türkçemizde emekli terimi güzel ve anlamlı bir terimdir. Emeği geçmişliği, emek vermişliği tanımlar. Yani, bir kişi çalıştığı yerde emek vererek bir şeyler yaptıysa, oradan ayrıldığında çalıştığı yere emeği geçmiş kişi anlamında o kişiye emekli denir.” diyordu. (Prof. Dr. Engin Kendi)