enis1Y
Eşi Munevera ile 7.9.1978 tarihinde İstanbul'da.

Anadolu'dan Bosna-Hersek'e göçmüş veteriner İbrahim Hakkı Bey ile Fatma Hanım'ın oğulları olan Enis Behiç Baş, 30 Mayıs 1919'da İstanbul'da doğdu. 1930 yılında ilkokulu Duvno'da bitirdi. Orta eğitimine İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde devam etti. 19 yaşında lise olgunluk sınavını verip, Berlin Humboldt Universitesi'ne yazıldı. 1940 yılında bitirdiği fizik eğitiminin ardından Berlin Charlottenburg'daki Yüksek Teknik Okul'da elektrik mühendisliği okudu. Bu yıllarda Berlin, hem bilim adamı yetiştirmeye, hem de tanınmış mucitleri şehirdeki kuruluşlarda toplamaya aşırı özen gösteriyordu. Örneğin, Prof. Ernst Ruska o yıllarda elektron mikroskobu ile sonradan kendisine Nobel ödülünü kazandıracak çalışmalarda bulunmaktaydı. Bugün teknolojide kullanılan birçok elektron aygıtının temel ilkeleri 1930'larda Berlin'de geliştirilmişti. Daha sonraki yıllarda başlayan Dünya Savaşı ve Ulusal Sosyalizmin etkisi, birçok doğa bilimciyi Almanya'yı terk etmek zorunda bıraktı. Ancak, onların geliştirmiş olduğu geleneksel araştırmacı ruhu Berlin'de halen süregelmekteydi. İşte, Haydarpaşa Lisesi'nden sonra Enis Baş kendini böyle bir ortamın içinde buldu, emekliye ayrıldığı 1984 yılına kadar da bu ruhun ışığında elektron fiziği konusunda çok sayıda buluşlar yaptı ve genç kuşaklara örnek oldu.

Enis Baş, Berlin'de çalışma olanaklarının sona erdiği 1945 yılında Zürih'e gidip İsviçre Federal Teknik Okulu'nda (ETH) asistanlığa başladı; ilk çalışma konusu, sıvı maddelerden salınan ikincil elektronların incelenmesi oldu. Bu alandaki buluşlarını Eidophor adlı televizyon projektöründe kullandı ve 1949'da doktorasını aldı. 1951 yılında, ETH bünyesindeki Sanayi Araştırma Bölümü'ne (AFİF) katılıp, bu bölüm içindeki Yüksek Vakum Tekniği ve Elektron Optiği adlı gurubun başına geçti. 1960'lı yıllarda yeni gelişen yüzey fiziği dalı ile ilgilenen Enis Baş, bu çalışma alanının İsviçre'ye girmesini sağladı; bu konuda, özellikle yüzeylerin elektron salma özelliklerini inceleyen önder çalışmalar yaptı.

enis2Y
2004 yılında Zürih'te.

Baş’ın bilimsel makalelerinin anılması kadar, yapmış olduğu buluşlar değişik yerlerde kullanılmaktadır. Baş'ın geliştirdiği LaB6 tekkristallerinden yapılma katodlar, hem uzun ömürlerinden hem de düşük sıcaklıklarda yüksek genlikte ve enerji dağılımları dar elektron salma özelliklerinden dolayı uygulamaya geçmiştir. Yüksek genlikte elektronlardan yararlanarak geliştirilen elektron kaynak makinesi, elektronların odak noktaları çok küçük seçilebileceği için, minyatür parçaları kolaylıkla birleştirebilmekteydi. Aynı makine, değişik maddelere çok küçük çaplı delikler açabiliyordu. Bu olanak, saat sanayinde kullanılan çark yataklarını, safir kristalinin delinmesiyle sağlamıştır. Aynı şekilde Enis Baş, bölgesel eritme yöntemi ile erime noktası yüksek Mo veya W gibi metallerin çok saf ve tekkristal olarak büyütülmelerini sağlayan bir aygıt gerçekleştirmiştir.
Bunun yanı sıra, geliştirdiği bariumaluminat kotodları, betatronlara elektron enjektörü olarak kullanılmıştır. Çok kısa bir ışıklandırma süresinde ağızdaki bütün dişleri bir anda görüntüleyebilen panoramix adlı röntgen aleti ve Toulouse şehrinde çalışan 1,5 milyon elektronvoltluk elektron mikroskobunun hızlandırıcısı da Enis Baş'ın ürünlerindendir.

Prof. Dr. Enis Baş'm elektron optiğinde yapmış olduğu buluşlar, temel araştırmalarda da kullanılan birçok aygıtın gelişmesini sağladı. Kendisi, emekliye ayrılana dek hem AFİF bölümünün idaresini elinde tuttu, hem de profesör olarak ETH’nın Fizik Bölümü’nde elektron optiği konusunda dersler verdi, lisansüstü ve doktora tezleri yönetti. 1951 yılında elektron çoğaltıcılarının özelliklerini araştıran teziyle doktorasını almış olan Asım Orhan Barut, tanınmış öğrencilerinden biridir. (Prof. Dr. Mehmet Erbudak)